Seksenler… Büyük dönüşüm yılları Türkiye’nin. Gelişme ile yozlaşma, rejenerasyon ile dejenerasyon, üretim ile tüketim arasındaki zıtlaşmalarda, ülkemizin tercihini hep ikinci sıradakilerden yana koyduğu yıllar. Hepimizin heyecanla peşinden koştuğu go oyunu da bu yıllarda filizlenmeye başlamış. “Şibumi” adlı eser kafalara merak tohumları ekmiş, birkaç kişide bu tohumlar yeşermiş, buluşmuş ve go oynamışlar. Türkiye’de go işte böyle başlamış.
Nereden nereye! Birkaç kişinin merakı olarak başlayan go macerası, şimdi yüzlerce meraklısı olan bir kitle oyunu haline dönüştü. Belki Alpar Kılınç’ın da hayalinde olan go dünyası, onu kaybettikten bir on yıl sonra gerçekleşiyor Türkiye’de.
Bir go derneğimiz var; tam adı Türkiye Go Oyuncuları Derneği, kısaca TGOD diyoruz aramızda. Demiştik ya nereden nereye diye, bu gelişimde derneğin rolünü herhalde kimse yadsıyamaz. Kuruluşu daha yeni bir tarihte, 1995’te gerçekleşti, ama on bir yıllık geçmişinde Türkiye’de gonun gelişiminde hep öncü oldu. Alpar Kılınç’ın mirası üzerinde yükselen dernek, ülkemiz go oyuncularını bir çatı altında topladı.
Çoğu go oyuncusu, bu eşsiz oyunu başkalarına da öğretmek için ve daha çok insanın go oynamasını sağlamak için bir şeyler yapmaya can atar. Bireysel girişimlerimiz her zaman önemli oldu, bu sayede her birimizin gonun yaygınlaşmasında katkıları oldu. Dernek ise, gerek düzenlediği turnuvalar ve diğer faaliyetlerle, gerekse uluslararası alanda ulusal düzeyde temsilcilik görevini yıllardır sürdürmesiyle, bireysellikten ötede işbirliği ve ortak çabaların bir ürünü olarak karşımızda duruyor. Bugün turnuvalarımızı 60-70 oyuncunun katılımıyla gerçekleştirebiliyorsak, Koreli ya da Japon profesyonel oyuncuların ülkemize daha sık gelmelerini sağlayabiliyorsak ve uluslararası turnuvalar düzenlemeye başlayabilmişsek bunlar dernek sayesinde oldu. Uzun lafın kısası; bireysel çabalarımız her zaman önemlidir, ama büyük işler için her zaman daha büyük örgütlenmeler gerekir…
Türkiye’de son yıllarda; 1- go oynayanların sayısı, 2- oyuncuların seviyesi, 3- derneğe üye olan oyuncu sayısı, 4- turnuvalara katılan oyuncu sayısı, 5- uluslararası turnuvalara giden Türkiyeli oyuncuların sayısı, 6- düzenlenen turnuva sayısı, ve 7- gazete/dergilerde go ile ilgili çıkan haber sayısı’ndaki artış eğilimlerine bakarsak, Türkiye gosunun geliştiğini söyleyebiliriz. Bu tablonun oluşumunda gerek dernek yönetimlerinin, gerekse dernek üyesi go oyuncularının büyük çabaları oldu. Bundan 5-10 yıl önce tahmin edilemeyecek bir hızda büyüyen Türkiye gosu, ülkemizde diğer bazı zeka oyunu topluluklarında görülen yozlaşmalara uğramamış bir şekilde kaliteli oyuncu kadrosuyla yoluna devam etmektedir. Umalım (ve çabalayalım) ki gelecekte de bu eğilimler aynen sürsün.
TGOD resmi web sitesi: http://www.tgod.org.tr/
Nereden nereye! Birkaç kişinin merakı olarak başlayan go macerası, şimdi yüzlerce meraklısı olan bir kitle oyunu haline dönüştü. Belki Alpar Kılınç’ın da hayalinde olan go dünyası, onu kaybettikten bir on yıl sonra gerçekleşiyor Türkiye’de.
Bir go derneğimiz var; tam adı Türkiye Go Oyuncuları Derneği, kısaca TGOD diyoruz aramızda. Demiştik ya nereden nereye diye, bu gelişimde derneğin rolünü herhalde kimse yadsıyamaz. Kuruluşu daha yeni bir tarihte, 1995’te gerçekleşti, ama on bir yıllık geçmişinde Türkiye’de gonun gelişiminde hep öncü oldu. Alpar Kılınç’ın mirası üzerinde yükselen dernek, ülkemiz go oyuncularını bir çatı altında topladı.
Çoğu go oyuncusu, bu eşsiz oyunu başkalarına da öğretmek için ve daha çok insanın go oynamasını sağlamak için bir şeyler yapmaya can atar. Bireysel girişimlerimiz her zaman önemli oldu, bu sayede her birimizin gonun yaygınlaşmasında katkıları oldu. Dernek ise, gerek düzenlediği turnuvalar ve diğer faaliyetlerle, gerekse uluslararası alanda ulusal düzeyde temsilcilik görevini yıllardır sürdürmesiyle, bireysellikten ötede işbirliği ve ortak çabaların bir ürünü olarak karşımızda duruyor. Bugün turnuvalarımızı 60-70 oyuncunun katılımıyla gerçekleştirebiliyorsak, Koreli ya da Japon profesyonel oyuncuların ülkemize daha sık gelmelerini sağlayabiliyorsak ve uluslararası turnuvalar düzenlemeye başlayabilmişsek bunlar dernek sayesinde oldu. Uzun lafın kısası; bireysel çabalarımız her zaman önemlidir, ama büyük işler için her zaman daha büyük örgütlenmeler gerekir…
Türkiye’de son yıllarda; 1- go oynayanların sayısı, 2- oyuncuların seviyesi, 3- derneğe üye olan oyuncu sayısı, 4- turnuvalara katılan oyuncu sayısı, 5- uluslararası turnuvalara giden Türkiyeli oyuncuların sayısı, 6- düzenlenen turnuva sayısı, ve 7- gazete/dergilerde go ile ilgili çıkan haber sayısı’ndaki artış eğilimlerine bakarsak, Türkiye gosunun geliştiğini söyleyebiliriz. Bu tablonun oluşumunda gerek dernek yönetimlerinin, gerekse dernek üyesi go oyuncularının büyük çabaları oldu. Bundan 5-10 yıl önce tahmin edilemeyecek bir hızda büyüyen Türkiye gosu, ülkemizde diğer bazı zeka oyunu topluluklarında görülen yozlaşmalara uğramamış bir şekilde kaliteli oyuncu kadrosuyla yoluna devam etmektedir. Umalım (ve çabalayalım) ki gelecekte de bu eğilimler aynen sürsün.
TGOD resmi web sitesi: http://www.tgod.org.tr/
Çatağay Tavşanoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder