Kim Korkar Hain Go’dan - 10 Derste Çocuklara Go öğretme Kılavuzu

2006 Bahar Dönemi boyunca birlikte olduğum ilkokul öğrencisi arkadaşlarımla paylaştığım deneyimler ve edindiğim tecrübeler ile ilgili hazırlamış olduğum bu kısa yazı umarım hoşunuza gider. Profesyonel bir eğitimci değilim, daha önce ilkokul öğrencilerine go anlatmadım, dolayısı ile biraz hazırlıksız hissediyordum kendimi. Karşımda birçok bilinmeyen vardı. Doğal olarak bu hissin sonuçları bende çok pozitif sonuçlar üretti. Normalden daha tedbirli ve çalışkan oldum bu sayede. Bu biraz tavşan ve kaplumbağa arasındaki yarışı kaplumbağanın kazanması gibidir. Hazırlıklı olmalıydım. En usta kişi bile yeterli ekipmanı yoksa ulaşabileceği en uç noktanın çok gerisinde kalır.

Öncelikle e-mail gruplarına e-mail atarak bu konuda tecrübeli arkadaşlarımızdan her türlü ilgiye, donanıma, tavsiyeye ihtiyaç duyduğumu bildirdim. Arkadaşlarımın çoğu ilkokul öğrencisi lmasına rağmen internet olayına hâkimdi. KGS sisteminden fazla sayıda öğrenci1, öğrenci2 gibi kullanıcı ismi ve parola aldım. Bu bilgilerin bulunduğu bir sayfayı, KGS kurulum bilgileri ve internette ürkçe go sayfaları ile ilgili diğer derlediğim bilgiler ile beraber fotokopi ile çoğalttım. Bir go cd’si hazırladım. go oynayan programlar, TGOD’dan edindiğim sunumlar, internet bağlantıları vs… Bunların öğrenciler tarafından kolay anlaşılması için klasörlendirmeye özen gösterdim. Bu CD’lerden çoğalttım. Okul yönetimi ile, izlemek istediğim strateji ile ilgili bilgi alışverişinde bulundum. Derslere başlamadan önce arkadaşlarıma go oyununu araştırma ön çalışma ödevi verildi. Arkadaşlarımla daha sonra bir tanışma toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantıda onlara sunum gösterdim. Ben okul yönetimine ailelerini de çağırmalarının daha olumlu olacağını söylemiştim, fakat aileler yoktu. Olmalarını tercih ederdim. TGOD’dan aldığım sunum gayet güzel hazırlanmış bir çalışma idi.(Aileleri kazanmak önemlidir.) Arkadaşlarıma go oyununu kısaca tanıttıktan sonra, ekipmanı nasıl tedarik edebileceklerini izah ettim. Sonraki hafta malzeme konusunun bizi aksatmaması için daha önce okul yönetimi 9x9 asetatlı kâğıtlar hazırlamıştı. Taşları bende fazlası ile mevcut olduğu için yanımda getirmiştim.

Zayıf noktalar mutlaka rakip taşlar tarafından parçalanır. Gerçekten de çoğu arkadaşım eksik malzeme ile geldi. Oysa malzeme en önemli unsurdur, boşta kalanlar mutlaka diğerinin dikkatini dağıtır. Bu kez hazırlıklı idim. Bu arada şunu ifade etmemde fayda var burada go oyunu nasıl öğretilmelidir konusundan ziyade, kullandığım stratejilerden bahsettiğim için; önce verdiğim kısa bilgiden, atari go oynamamızdan vesaire bahsetmiyorum. Daha önce kendileri için hazırlamış olduğum cd ve fotokopileri arkadaşlarıma dağıttım. Bilgisayar laboratuarında birlikte bilgisayarımıza KGS kurarak, kullanıcı isimlerimiz ile sisteme girme ve oyun oynama çalışması gerçekleştirdik. Bu gerçekten çok faydalı ve önemli bir çalışma oldu.
Odalardaki arkadaşlarımıza bu arkadaşlarımıza yardımcı olmalarını rica ettim.

Zamanımız çocukları her şeye büyük bir merak ile iştahlı saldırması yanı sıra tatmin olmazsa çok kısa zamanda sıkılma olasılığı da yüksek. Bu yüzden zaman zaman ortak faaliyetler yapmak, problemler çözmek faydalı oldu. Arkadaşlarımızı sıkmamak gerekiyor. Gidecekleri yerde olmak önemli, kendi isteği ile geldiğini sanmalı. Tıpkı go’da da olduğu gibi. Grubu bunaltarak, etrafından omuz atarak temasla sarmak çoğu zaman, güçlü bir grup etrafında parçalanmaya müsait birkaç zayıf grupla sonuçlanabilir. Bunun yerine taşların yaşam için gideceği kaynakları önceden gidip tutmak esastır. Yaşama ihtiyacı olan o taşlar oraya gelene kadar sen zayıflığını sağlamlaştırırsın. Nasıl mı? Örneğin: (Özel nedenlerden ötürü bu sene bu çalışmaya ara vermek durumunda kaldım. Kısmetse ileride yeniden bir çalışma planlıyorum.) İnternetten Hikaru No Go cdleri getirttim, her hafta önce beraber bir bölüm Hikaru seyretmeyi planlıyorum. Bu cd’ler için alt yazı veya seslendirme imkânı olsa buradaki yerel televizyon kanallarında yayınlatmayı planlıyorum. Fakat İngilizce dublaj versiyonunu tamamlarsam bu da olabilir. Bizler millet olarak pastanın tamamını bir anda yemeye çalışmayı severiz. Fakat başarıya ulaşmak için parça parça sindire sindire yemek gerek bu pastayı. Acele etmeden yavaş ve sakin… Bu arada arkadaşlarımıza bol bol yenilmemiz gerekiyor. Bu benim için sorun olmadı. Go oyununda da kazanmak için hiç düşünmeden taş feda ederim. Bir hafta sonu seçtiğim öğrenciler ve aileleri ile sahilde bir kafeteryada buluşma ayarladım. Oldukça eğlenceli bir faaliyetti.

Bir Adem Esprisi ile yazımıza son verelim.

(GO’bi Van Kenobi) ustadan sizin için seçtiğimiz, bu sayının çocukları ele geçirme tesujisi aşağıda gösterilmiştir.

İçeri taş atın. (Throw in Tesuji)








Çocukların içinden seçtiğiniz içlerinde lider görevi üstlendiğini düşündüklerinizi kazanın. Yalnız olduğunuz bir anda aferin sen çok iyi oynuyorsun, ileride çok usta bir oyuncu olacağını umuyorum vs. diyebilirsiniz. Bu arkadaş, siz aralarında yokken go oyununu övecek ve oynamayı telkin edecek, diğer arkadaşlarımızın go aleyhinde bir çift göz oluşturmalarını engelleyecektir.

Murat Bozacıoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder